Mahalle Mektebi ile Başarıya Adım Atın! Fırsatları Görmek İçin Giriş Yapın veya Hemen Kayıt Olun!
Hemen Bizimle İletişime Geç!
Mahalle Mektebi
Şeyma Ecem A.
Hemen Ara
+90 543 483 5609WhatsApp'tan Yaz
Konuşmayı BaşlatE-posta Gönder
[email protected]Nedir bu iki yaş sendromu?
Bu sendromda neler yaşanır?
Çocuğun sendroma girdiğini nasıl anlarız?
Sendrom karşısında neler yapmalıyız?
Bu durum her çocukta olması gereken doğal bir süreçtir. Her çocuk 1 yaşından sonra çevreyle etkileşimini artırarak ilerler. Öğrenmek, denemek için merakları her zaman en üst seviyededir. Her şeyi keşfetmek isteyerek birey olma yolunda ilerlerler ve her keşif onlar için kocaman bir mutluluktur. Çocuk her işi kendi yapmak ister ve bunun için çaba gösterir. Burada aslında biz ebeveynlere vermek istediği sinyal çok açıktır.” Ben bir bireyim.” 2 yaşındaki her çocuk bu evreden geçer. Kimisi sendromla kimisi ise iyi yönetilmiş bir sendromla. Sendromu en aza indirgemekte biz ebeveynlere düşüyor.
Peki neler yapabiliriz? Ağlayan, kendini yerlere atan, inatlaşıp söz dinlemeyen çocuklarda nasıl bir yol izlemeliyiz?
Öncelikle bu dönemin normal bir süreç olduğunu düşünüp kendimizi sakin olmaya odaklamalıyız. Burada ki en önemli şey kontrolü kaybetmemek kriz yönetimini sakinlikle yönetmektir. Ağlayan, öfkelenen bir çocuğa zaman tanınmalıdır. Bunlar çocuğun yaşaması gereken onu rahatlatan duygulardır. Zaman tanıdığınızı ona yansıtma uygulayarak belirtebilirsiniz.” Tamam şu an öfkelendin, şu an ağlamak istiyorsun seni anlayabiliyorum” Bu duyguyu ona hücrelerine kadar hissettirin ki oda anlaşıldığını hissetsin çünkü bu çocuğu rahatlatacaktır. İstediği durumun neden olmadığını onun anlayacağı dilde kısa ve öz olarak açıklayın. Kendi hissettiklerinizi duygularınızı da ona aktarabilirsiniz. Sonrasında ise gerçekleşmeyen durumun yerine 2 veya 3 seçenek sunabilirsiniz. Bu durum sınır belirlerken çocuğa ise seçme şansı tanır. Tabi ki burada ebeveynin kararlı tutumu çok önemlidir. Çocuk ısrarla ben bunları istemiyorum diye diretebilir. Fakat kararlı olunursa, çocuk bir müddet sonra seçeneklerden birini seçme kararını alacaktır.
Peki ne oluyor da çocukta davranış değişikliği oluyor birazda buna bir göz atalım.
Yeni yürümeye başlayan bir çocuğun keşfi kaçınılmazdır ve bu keşifleri kendi şartlarına ve isteklerine göre harekete geçirmek isterler. Bu beklenen ve normal bir davranıştır. Fakat bu yaştaki çocukların sözlü becerisi, fiziksel becerisi, duygusal becerisi henüz yeteri kadar gelişmemiştir. Bağımsız hareket etmek için ellerinden geleni yaparken, yeterli becerileri olmadığından, sınırlı bir dile sahip olduklarından, el-kol koordinasyonunda yeteri kadar iyi olmadıklarından istediklerini belirtmekte de güçlük yaşarlar. Çocuğun yeterli kelime dağarcığına sahip olmaması derdini anlatamamasına buda onda hayal kırıklığına neden olmaktadır. Bu sebeptendir öfkeye ve saldırganlığa başvurmaları. Çünkü başka bildikleri bir yol yoktur. Çocuklardaki hayal kırıklığı sabırsızlığa da yol açabilir çünkü zaman algısı da yeteri kadar gelişmemiştir. Bu durum ise çocukta ani sinirlenmelere neden olabilir.
Burada önemli olan sendromu iyi yönetebilmektir. Bunun önceliği ise çocuğumuzu iyice anlamak ve kararlı ebeveyn olmaktan geçiyor. Çocuk iyice gözlemlenmeli. Çocuğun ne hissettiği ona yansıtılmalı. Neye ihtiyacı olduğu belirlenmeli ve o ihtiyacın çocuğun istediği gibi şekillenmesi mümkün olmadığında ihtiyacını zenginleştirici, çeşitlendirici seçenekler sunulmalı. Tabi ki tüm bu süreçte şefkatimizi ona vermeli ve yumuşak bir dil kullanmayı da unutmamalıyız.
Cge. Özge Sekizkardeş