Mahalle Mektebi ile Başarıya Adım Atın! Fırsatları Görmek İçin Giriş Yapın veya Hemen Kayıt Olun!

YAŞAM BOYU OKUMA KÜLTÜRÜ EDİNME - 2


biyozen-logo

Fırsatları Kaçırma


Hemen Bizimle İletişime Geç!

Ücretsiz Bilgi, Danışmanlık ve Randevu Talebi


Danışman

Mahalle Mektebi

Şeyma Ecem A.

Hemen Ara

+90 543 483 5609

WhatsApp'tan Yaz

Konuşmayı Başlat

E-posta Gönder

[email protected]

YAŞAM BOYU OKUMA KÜLTÜRÜ EDİNME - 2 İçin Öğretmenler

Yıldız BUVET 17.12.2024
yıldız-buvet-yasam-boyu-okuma-kulturu-edınme-2

Okumanın tam bir tanımı yapılabilmiş midir?                                                                           

İlk okuma, okuma becerisi kazanmada nasıl bir öneme haizdir?

Okuma Alanları nelerdir?

  Okuma birçok bileşenden müteşekkil karmaşık bir zihinsel süreçtir. Nedir bu bileşenler? Birkaç tanesini sıralayalım; görme, dikkat, algılama, hatırlama, seslendirme, anlamlandırma, sentezleme, çözümleme ve yorumlama gibi.

     Okuma konusunda, yukarıda sıraladıklarımız ve benzerleri gibi birçok tanım yapılmış fakat görüş birliğine varılan bir tanım ortaya çıkmamıştır. Şimdi sözünü ettiğimiz birkaç tanesine bakalım. Türkçe Sözlükte (1998:1675) okumak, “Yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlamak veya aynı zamanda seslere çevirmek.” şeklinde tanımlanmıştır. Göğüş’e (1978: 60) göre “Okuma, bir yazının harflerini, sözcüklerini, imlerini tanımak ve bunların anlamlarını kavramaktır.” Özdemir (1993: 13) okumayı “Basılı sözcükleri duyu organları yoluyla algılayıp bunları anlamlandırma, kavrama ve yorumlamaya dayanan zihinsel bir etkinlik.” olarak tanımlamaktadır. Demirel’e (1999: 59) göre ise “Okuma, bilişsel davranışlarla psikomotor becerilerin ortak çalışmasıyla, yazılı sembollerden anlam çıkarma etkinliğidir.” 

   Ortak bir tanım çıkarılmasa bile hepsinde anlama ve kavramanın olduğunu görüyoruz. Öyleyse okuma öncelikle anlamayı sonrasında ise kavramayı getirecektir. Günümüzde dil ve zihin becerilerini geliştirme olarak ele alınmaktadır. Sözün özü şunu diyebiliriz: birincisi; bireyin beş duyu organını ve hislerini kullanarak etrafındaki canlı cansız her şeyi okuyabilmesi, ikincisi; bireyin yazılı kodların anlamlarını, kendi önbilgileri ışığında çözerek yazıyı yeniden anlamlandırarak yeni anlamlara ulaşmasıdır. 

     Buraya kadar okumanın tanımını okumuş olduğumuz bilgiler ışında yapmaya çalıştık. Şimdi ilk okuma ve yazma dönemine kısaca değinelim. Okul öncesi dönemde resim ve şekillerle aslında bir nevi okumaya başlayan yani kelimeleri öğrenmeye çalışan çocuk, okula başlamayla beraber artık kelimeleri tanımayı görsellerle değil, harflere dayalı olarak gerçekleştirmeye başlar. Bugüne kadar çıkardığı ve duyduğu seslerin şekillerini görmeye başlar yani ses ile harf ilişkisini keşfetmeye başlar. Akabinde kelimelerin ses ve hece gibi daha küçük birimlere ayrıldığını, bu ses ve hecelerin yazıdaki karşılığının harf ve harf gruplarının oluşturduğu heceler olduğunu öğrenmiş olur. Bu noktada azami özen göstermemiz gereken bir konu da ilk okuma yazma eğitiminin kesinlikle dikte ile birlikte yürütülmesidir.

    İlk okuma becerisi, eksiksiz ve doğru bir şekilde kazanılmadığı taktirde, sonraki aşamalar sağlam temellere oturtulamaz. Atlayarak okuma, hatalı heceleme, harf, hece ve kelime ekleme veya çıkarma, tekrarlı okuma, yanlış okuma, durarak okuma ve satır takibi yapamama gibi okuma bozuklukları ile karşılaşabiliriz. Olası bu bozukluklar okuma anlama, okuma hızı ve okuma becerisinin geliştirilememesi gibi bir çok sıkıntıya sebebiyet verebilir.

    


 

OKUMA  ALANLARI

Okuma sürecinde bir çok fiziksel ve zihinsel işlem yapılır. Bu alanlar okumanın bileşenleri olarak işlem, etkileşim ve anlama olarak üç temel aşamada incelenir.

  1. İŞLEM BOYUTU

 A) Görme: Okuma sürecinin ilk aşamasıdır. Bu işlem sırasında semboller, harfler, sözcükler ve cümleler izlenir ve işlenmek üzere beyne gönderilir. Gözün gördüğü bir kelime, sessiz okumada 10 salise, sesli okumada ise 40 salisede beynimize aktarılmaktadır.

B) Algılama: Dikkat gerektiren temel aşamadır. İlgi duyulan ve gerekli görülen bilgiler bu aşamada seçilir. Bu aşamada dikkat bütün anlama sürecini etkileyen en büyük faktördür.

C) Zihinde Yapılandırma: Bu aşamada seçilen bilgiler sıralanır, sınıflandırılır daha önceki bilgiler ile karşılaştırılır ve yeniden sınıflandırılır, sorgulanır ve kavranır. Böylece önceki bilgiler ile yeni bilgiler bütünleştirilip zihne yerleştirilir.

 

2. ETKİLEŞİM BOYUTU

        A) Fiziksel Etkileşim: Bireyin kitap, metin, resim, yazı, kağıt, ışık, ortam vb. durumlarla etkileşimidir.

       B) Zihinsel Etkileşim: Okuyucunun yazar ve metindeki düşüncelerle etkileşmesidir. Bu süreçte okuyucu kendi görüşleriyle yazarın görüşlerini karşılaştırmaktadır.

 

     3. ANLAMA BOYUTU

  Bu boyutun okuyucu, yazılı metin ve ortam olarak üç bileşeni olduğu belirtilir. Bunları temel anlama, yorumlayıcı anlama, sorgulayıcı anlama ve yaratıcı anlama olarak anlama düzeylerine ayırır. Böylece okuyucu metin hakkında bir yargıya ulaşır ve yeni bilgiler üretir. (Güneş, F.; 2016. Türkçe Öğretimi Yaklaşımlar ve Modeller. (4. Baskı) Ankara: Pegem Akademi.)


 

    Diğer yazımızda görüşmek üzere sağlıkla, hoşça, kitapla kalın…

 

Yıldız BUVET                                                        

SINIF ÖĞRETMENİ- YAZAR- P4C UZMANI

 

Etiketler:
Paylaş:

Eğitim Kategorileri